24 Ağustos 2010 Salı

2. gün - Roma

Napoli'de kahvaltı edip Roma'ya doğru yola koyulduk. Roma'yı daha önce gezdiğimiz için göremediğimiz yerleri ve tekrar görmek istediğimiz yerleri gezmeyi planlamıştık. Roma'ya girdikten sonra arabamızı Piazza Venezia'nın (Venedik Meydanı) yanındaki otoparka koyduk. Geçen geldiğimizde yorgunluktan bulamadığımız Traiano Forumu'nu bulup onu gezdik. Vittorio Emanuele 2 anıtının da bir kısmı tadilattaydı. Şu sıralarda açılmış ve asansörle anıtın tepesine çıkılıp panoramik Roma manzarası seyredilebiliyor.

Sonraki durak Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi); çok merkezi bir yerleşimi yoktur. Haritadan arayarak bir yandan dar sokaklarda ilerlerken yaklaştığınızda su sesini duyarsınız. Bir anda bir meydana gelirsiniz ki, hafta içi hafta sonu, akşam sabah, ne zaman olursa olsun inanılmaz bir kalabalık vardır. Adet olarak sağ omzunuzun üstünden bozuk para atmanız gerekir, rivayete göre para atan tekrar Roma'ya gelir ve tabi dilek de dilenir. Biz de ne kadar kuruşumuz varsa attık, sonuçta euro'yla çalışan bir çeşme değil ya... Yine rivayete göre havuzdan günde 3000 euro toplanıyormuş ve belediye hayır işlerinde kullanıyormuş.
Tavsiyem; şansınız varsa çeşmeyi hem sabah hem de akşam ziyaret edin.


Oradan "Hakiki Roma Dondurmacısı" Giolitti'ye geçtik ve unutamadığımız o lezzeti tekrar bünyemize indirdik.
Giolitti
Via Uffici del Vicario 40, Roma
Sonraki durak Piazza di Spagna'daki (İspanya Meydanı) İspanyol merdivenleri. Baharda çiçeklerle süslenen bu merdivenler Roma'nın simgesi konumunda. Saatlerce oturmak, merdivenlerde fotoğraf çektirmek ve yorgunluk atmak için birebir. Merdivenlerde yanımızda interraille gezen bir Türk çiftle karşılaştık. Burada birisinden fotoğrafınızı çekmesini isteyecekseniz, elinde profesyonel bir makine olan turistlerden rica etmenizde fayda var, aksi halde çekilen fotoğrafta ya merdivenler gözükmüyo ya siz.



Şimdi Vatikan'a gidiyoruz, yolumuzun üstünde Piazza del Popolo; büyükve canlı meydanlardan bir tanesi. Eskiden idamlar bu meydanda yapılırmış ve meydan Roma'nın o zamanki girişinde olduğu için gelenleri etkilemek için o denli ihtişamlı yapılmış.


Otel'e dönmeden önce son durağımız Vatikan. Piazza San Pietro'ya (Aziz Petrus Meydanı) kendimizi atıyoruz. Karşımızda Basilica di San Pietro (Aziz Petrus Bazilikası). Bol bol fotoğraf çekip otelimize geçiyoruz.
Hotel Il Castelletto **
Via dei Carraresi 27/29, Aurelio & Monteverde, 00164, Roma
Otelin web sitesi ve tripadvisor sitesi
Arabayla seyahat edebildiğimiz için düşük fiyatıyla tercih sebebi olan merkezden uzak bir otel. Arabayla seyahat etmiyorsanız,
yer ve fiyat açısından Roma Termini'ye yakın oteller tercih edilmelidir.

Bu gezimizde Roma'ya az zaman ayırdık fakat geçen gezimizden bilgiler ve fotoğraflarla, yukarıdaki yerler dışında gezilmesi gereken yerleri özetlemek isterim...

Roma

Roma, Büyük Roma İmparatorluğunun merkezi ve İtalyanlar bu şehri büyük ölçüde korumayı başarmışlar. Şehrin muhtelif yerlerinde heykeller, çeşmeler, saraylar, bahçeler var, sadece dolaşması bile insanı büyülemeye yeten bir şehir.
Roma'daki her çeşmeden akan su içilebilir.
Roma'da en az iki gün geçirecekler için ilk tavsiyem bir "Roma Pass" kartı edinmeleri. Bu kartla 3 günlük sınırsız seyahat, ilk 2 müzeye ücretsiz diğerlerine indirimli giriş ve türlü kolaylıklar edinebilirsiniz.
Kart 25 €, hava alanında ve Roma Termini'de (Roma Tren İstasyonu) bulmak mümkün. İlk olarak Kolezyum ve Roma Forumu'na girdiğiniz takdirde bile kendini amorti eden bir kart. Sıra bekleme gereği olmaması ve ücretsiz ulaşım da cabası.
Roma'da iki metro hattı var ve malesef metroyla sadece Piazza di Spagna'ya, Kolezyum'a ve Vatikan'a ulaşabiliyorsunuz. Otobüs iyi bir alternatif fakat bizim gibi nerdeyse her yere yürüyerek de gidebilirsiniz.

Meydanlar

Şehrin kalbinin attığı yer, İspanyol Merdivenlerine de ev sahipliği yapan Piazza di Spagna; devasa Vittorio Emanuele 2 Anıtına ev sahipliği yapan Piazza Venezia; ortasında Bernini'nin eserlerini barındıran, etrafı tarihi binalarla çevrili Piazza Navona; mimari bir şaheser olan Pantheon tapınağının bulunduğu Piazza della Rotonda; Musei Capitolini'nin bulunduğu ve olduğu gibi Michelangelo tarafından inşa edilen Piazza del Campidoglio; otantik pazarıyla turistlerin ilgisini çeken Campo de' Fiori ve Michelangelo'nun bir eserine ve Türk Büyükelçiliğine ev sahipliği yapan Piazza della Repubblica önem sırasına göre şehrin önde gelen gezilesi ve görülesi meydanlarıdır.


Vatikan

Vatikan, sınırları Roma'nın içinde olan bir ülke. Bernini'nin sütunlarıyla çevrili Piazza San Pietro ülkenin meydanı, ön cephesi meydana bakan Basilica di San Pietro da ülkenin simgesi konumundadır. Mezarları ve kubbesi ücretli olarak, içi de ücretsiz olarak halka açıktır. Kubbe Michelangelo'nun bir eseridir, çıkması çok zahmetli, belli kısımları asansörle çıkılıyo olsa bile kubbeye tırmanırken dar ve yamuk yerlerden geçeceğinizi bilmeli, kapalı yerde kalma fobiniz varsa çıkmamalısınız. Yarı yolda geri dönülemeyecek kadar dar olduğunu söyleyebilirim. Ama çıktığınızda manzara hiçbir şeye değişilmez.



Vatikan'da bir diğer görülmesi gereken yer Musei Vaticani (Vatikan Müzeleri). Bu müzede Ninja Kaplumbağaların eserlerini bulabilirsiniz; Leonardo daVinci, Michelangelo, Rafaello ayrıca Bernini, Caravaggio vs. Müzenin en önemli odası Sistin Şapeli ve Michelangelo'nun yaptığı görkemli tavanı. Fotoğraf çekmek yasak ve sinir bozucu görevliler var ama çaktırmadan çekilebiliyor. En önemli resim de tavanın ortasındaki "Adem'in yaratılışı":



Forum Romana

Roma Forumu, Romalıların eski zamanlarda yaşadığı yer. Mutlaka ki bütün medeniyetler biyerlerde yaşadı fakat buranın güzel olmasının sebebi, çoğunun büyük ölçüde korunmuş ve şu anda gezilebiliyor olması. Forum'da o zamanki tapınaklar, kemerler hatta bazilikayı görmek mümkün. Tabi buraları gezerken o günkü gibi toz toprak içinde geziyor olmak da biraz olsun sizi o günlere götürüyor.
Forumun yanında amfitiyatro olarak inşa edilmiş ama arena olarak kullanılmış, Roma'nın simgesi haline gelmiş Colosseo (Kolezyum) var. Mutlaka gezilmeli fakat fazla beklentiye girilmemeli lakin göreceğiniz sadece taş. Önce Kolezyum'u gezip, oradan Forum'a oradan da Palatino'ya geçebilirsiniz. Oradan da Piazza di Venezia'ya geçip Vittorio Emanuele 2 anıtı görülüp Piazza del Campidoglio'daki Musei Capitolini gezilebilir.



Trastevere

Trastevere, kelime anlamı olarak Tiber'in karşısı demek, Tiber de Roma'nın ortasından geçen nehir. Trastevere'de aslında mutlaka görülmesi gereken bir şey yok. Ama bence Trastevere'nin kendisi mutlaka görülmeli. Sokaklar, evler, o tarihi doku ve gezerken hissedilenler Roma'nın geri kalanından oldukça farklı. Ben şahsen döneceğimiz gün plan değişikliği yaparak gezdiğimiz Trastevere'ye aşık olup geldim. Artan zamanınız varsa mutlaka Tastevere'ye gidip sokaklarında fotoğraf makinenizle kaybolun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder